29 Ekim 2013 Salı

DRACULA 1.SEZON 1.BÖLÜM

Kimimiz izlemek için aylarca bekledik, kimimiz Dizimag gibi bir sitede eklenince hemen izleyiverdik.  Sonuçta hepimiz Dracula ya da Jonathan Rhys Meyers büyüsüne kapıldık. Bir de ikisinin de büyüsüne kapılan bir kesim var ki onların hali vahim.



Dracula Bram Stoker'in 1897 yılında yazdığı eseridir. 1992 yılında  sinemaya da uyarlanmış bir kitap. 
Kitabı okumadığım için filmi de izleyeli uzun zaman olduğu için kıyaslama işine girmeyeceğim.
Kısaca ve spoiler içeren şekilde bölümü anlatayım önce.


1881 yılındayız 2 adamın bir mezarlığı açmasıyla ve birinin diğerini mezarlıktaki vampiri uyandırmak için öldürmesiyle başlıyor her şey.Dracula şahane bir girişle uyanıyor. Ardından bakıyoruz ki 1896 yılındayız Dracula takımını kuşanmış köşkünde parti yapıyor. 
Londra'da Amerikalı zengin bir iş adamı kılığına girmiş.
Alexander Grayson adı altında zengin tayfayı bile büyüleyecek bir partiye ev sahipliği yapıyor.
Konuklar daha onu görmeden geçiçekleri dalganın hesapında.


Bu üçlü dizide çok göreceğimiz üçlü.
Grayson partiye giriş yapıyor ama o da ne konuklardan adının Mina Murray (Jessica De Gouw) olduğunu öğreneceğimiz biri onu feci etkiliyor. Bir anda anılarında kaybolur ve bu kadınla çok eskilerden sevgili olduğunu anlıyoruz.(Spoiler Az buçuk hikayeyi  bilenler bilir bu Mina Dracula'nın eski eşinin bir eşi.)
Sonra bozuntuya vermeden partiye karışıyor. Konuklarla tanışıyor. 
Bu kadında başımızda olacak gibi duruyor.Alışalım şimdiden.
Kodaman bir grup adamla tanışıp içlerinden birinin kendini aşağılamasına göz yumuyor.
Grayson partide bedava ,kablosuz elektrik vaat ediyor. Kodaman takım para yatırdıkları işin baltalanacağına  dair huzursuz. Grayson ise bunu yapabileceğini ispatlıyor.
Grayson ise Mina'nın gazeteci sevgilisi Jonathan Harker'ı (Oliver Jackson-Cohen) röportaja çağrıyor. Üstelik Jonathan ve Mina'nın yakın arkadaşı Lucy (Katie McGrath) Grayson'un Mina'ya ilgisini fark ediyorlar.
Parti bitiyor ve Grayson kendisini hakaret eden Bay Clive'den intikamını onu öldürerek alıyor.
Meğersem bu adam ve o kodaman takım Ejderha Tarikatının üyeleriymiş.500 yıldır devam eden astığım astık kestiğim kestik tarikatın günümüze uzantılarıymış. Üstelik Grayson'un bunlara büyük bir kini olduğunu anlıyoruz. 

Tarikat vampirlerden haberdar Bay Clive'nin ölümünün nereden kaynaklandığını merak ediyorlar ve biraz da etekleri tutuşmuş. Bu arada Jayne'de tarikattanmış meğersem.Kruger adlı adamalarını tarikat üyelerini izlesin diye kullanmaya karar veriyorlar. 
Bu arada Mina çok başarılı bir tıp öğrencisidir. Hatta Profesörleri Van Helsing'in (Thomas Kretschmann) asistanı olmak ister ama cerrahi becerisi notları kadar iyi değildir.
Operaya geçiyoruz. Grayson yerini Mina-Jonathan çiftini hediye etmiş. Kendisi Jane'nin yanında.
Bu arada Bay Clive'nin hisselerini Grayson kumar borçlarını kullanarak karısından almış.Kurul üyeleri ne yapacak merak konusu.Bu esnalarda Kruger ve Grayson karşılaşır. Aksiyonlu sahneler ve Kruger sizlere  ömür. Bu arada ilk kez Dracula adını duyarız.
Jane'nin kafeste konuştuğu bir kız var kimdir necidir ilerleyen bölümler gösterecek.
Ve son sahnelerde Dracula'nın evinde Van Helsing'i görüyoruz. Dracula'ya kızgın hisse mevzuları yüzünden,plan böyle değilmiş. Anlıyoruz Van Helsing'in ailesini,Dracula'nın karısını tarikat öldürmüş ve şimdi intikam yolunda birleşmişler. Üstelik Dracula'yı mezardan çıkaran Van Helsing'miş. Zaten bunu yapmamış olsaydı Dracula onu da öteki tarafa gönderecekti ama neyse.Bu bölümü kazasız belasız atlattık.(Bay Clive hariç.)

Gelelim bölüm yorumuma ilk olarak ilk bölümlerin çoğunda yaşanan malum durağanlık sendromundan Dracula'da nasibini almış.Ama gelecek vadediyor es geçmemek lazım. Hatta çok sağlam bir dizi olacağın mesajlarını serpiştirmiş bölüme.
Dizinin olumlu yönleri dönemini iyi yansıttığını düşünmem,dişe dokunur replikleri,ee bir de malum Dracula rolünün hakkını vermeye başlayan Jonathan Rhys Meyers. Kader Meyers'e tarihte gerçek ya da fantastik olsun yer kaplayan, akıllara kazınmış ,güçlü karakterleri canlandırmayı nasip etmiş.Elvis Presley,Kral 8.Henry ve Dracula...Özgeçmişe bakılırsa bu rolün altından kalkacağına inancım tam.
Dediğim gibi ilk bölümde kim kimdir,necidir?,olay ne? kısımları incelendiği için bana biraz durağan gelse de gerek kadro,gerek okumasam bile muazzamlığımdan şüphe duymadığım  eser bu diziyi bana izletecek.( Kim bilir belki dizi 1. sezon finalini görmeden ben kitabı bitirmiş olurum)


4 yorum:

  1. Dracula benim için Sherlock Holmes'ten sonra ikinci favori eserimdir. Dizinin genel yorumunu beğendim, Jonathan Meyers zaten izletiyor. Ama sonradan açar mı bilemedim. Kokusu birkaç bölüme çıkacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence kalitesini arttıracak bir dizi umarım öyle olur daha doğrusu :)

      Sil
  2. dün seyrettim ilk bölümü de sevdim iyi olacak gibi..

    YanıtlaSil