9 Ocak 2015 Cuma

KRALİÇE LOANA'NIN GİZEMLİ ALEVİ-UMBERTO ECO

Kitap Künyesi
Adı:Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi
Orijinal Adı: La Misteriosa Fiamma della Regina Loana
Yazarı:Umberto Eco
Çevirmen:Şemsa Gezgin
Yayınevi:Doğan Kitap
Sayfa:434
Giambattista Bodoni 60 yaşına merdiven dayamış bir antika kitap satıcısıdır.Bir gün uyandığında kendini hastanede bulur.Ve geçmişe dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Yalan olmasın aslında pek çok bilgiyi ezberden çatır çatır söyleyebilmekte ama adını hatırlamamaktadır. Bilgileri hafızasında tuttuğu anlamsal hafızayı değil kendi yaşadıklarını hafızasında tuttuğu otobiyografik hafızayı kaybetmiş olması.Bodoni’nin anlamsal hafızası okuduğu onca kitap sayesinde bilgi yumağına dönüşmüş,anlayacağınız karakter kitap boyunca bize oldukça kapsamlı bir bilgi şöleni sunacak.

Bodoni komadan kalkınca kamadayken etrafını saran bir sisten bahsediyor.Meğersem Bodoni’nin sise aşır bir düşkünlüğü varmış.Okuduğu kitaplardan sisle ilgili alıntıları toplarmış.Sis etrafını ne kadar sararsa sarsın artık uyandığı için karısı Paola ile tekrar tanışıyor.Ailesini tanıyor,hatta isim olarak Yambo’yu kullandığını öğreniyor.
Yambo hayatına devam etmeye ve hafızasını kazanmaya çalışıyor.Lise arkadaşı Gianni ise içine bir kurt düşürüyor. Yanında çalışan Sibilla ile karısını aldattığını düşünüyor. Bu kurt içini kemirirken bazı şeyler hatırlıyor ve içine bir alev düşüyor. Psikolog karısı bu durumu fark ediyor ve onu geçmişini bulabilmesi için çocukluğunu geçirdiği Solara’a gönderiyor.
Yambo Solara’da  2. Dünya Savaş’ı döneminde İtalya’da neler yaşanmış hem bizlere anlatacak hem de kendi çocukluğunun kayıp parçalarını anımsamaya çalışacak.
Ayrıca dergiden romana,romandan çizgi romana kadar pek çok eserin ilk baskısı arasında kaybolup bizi de bunun içine sürükleyecek.
Bütün kitap boyunca Yambo’nun hafızasını kazanıp kazanmayacağını, sisin gizemini ve Yambo’nun hafızasını kaybetmesine neden olan olayı merak edeceğiz.

Gelelim yoruma okuduğum ilk Umberto Eco kitabı ve ben ne yazık ki yanlış bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Keşke yazarın namı alıp yürüyen kitaplarından birini seçseydim çünkü bu kitapla uyuşamadık. Öncelikle  kitabın Yambo’nun hafıza kaybına odaklamasını bekliyordum ki bu en büyük hatam oldu kitap bildiğin 2. Dünya Savaş döneminde İtalya ana temasına döndü. Böyle bir beklentide olmayınca hem dönemin İtalya’sı hem de müzik,edebiyat alanında sunulan tonlarca bilgi (cidden abartmıyorum Jules Verne’nin ilk baskısı yapan yayınevinin adı dahi geçiyordu) beni şaşkınlığa uğrattı. Hayır ne var işte bir sürü şey öğrenebilirsin diyebilirsiniz ama ben kendimi ansiklopedi okuyormuş gibi hissettim. Eğer İtalya'nın o dönemini merak etseydim benim için tadından yenmez bir kitap olurdu ama ne yazık ki böyle bir merakım olmayınca kitap ilerlemedi. Yazarın hakkını yemeyeyim adam yüzyılın emeğini harcayıp öyle bir kitap ortaya çıkarmış ama bence sadece meraklılarını cezbeder.  Ayrıca eklemeden geçmeyeyim kitaptaki görsel eklemeler oldukça kaliteliydi.

Alıntılar...

"Biri,hatıranın, bir karanlık odada yakınsak bir mercek gibi hareket ettiğini söyler:her şeyi bir noktada toplar ve ortaya çıkan görüntü orijinalinden çok daha güzeldir."

"Şey gibiyim...yanan bir odun gibi.Odun yanar ama dokunulmamış bir gövdeykenki halinin bilincinde değildir,öyle olduğunu da bilemez,ne zaman tutuştuğunu da.Tükenir gider, o kadar.Ben de aynen böyle yaşıyorum."

"Biz insanlar üç zamanda,bekleme anı,dikkat anı ve hafıza anında yaşarız ve biri olmadan öbürü olmaz.Geleceğe doğru gidemiyorsun,çünkü geçmişini yitirdin.Ve Julius Sezar'ın neler yaptığını bilmek,ne yapman gerektiğini bilmeni sağlamaz."

"Bir de unutmak için içen ya da uyuşturucu kullanan çılgınlar vardır,ah bir unutabilsem derler. Yalnızca ben biliyorum gerçeği :unutmak korkunç. Hatırlamak için bir uyuşturucu var mıdır?"

"Bir yenilgi yüzünden duyulan kinden başka hiçbir şey insanın kendini feda etmesini sağlayamaz.İşte babalarına ve oğullarına,ölmenin ne kadar güzel olduğu anlatılarak,yaşamak öğretiliyordu."

"Aklım buraya geldikten sonra daha da karışmıştı.Hiç olmazsa önceden hiçbir şey hatırlamıyordum.Şimdi de bir şey hatırlamıyordum ama çok şey öğrenmiştim. Geçmişte ben kimdim? Salgari ve Verne'in dünyasında mı,Kaptan Şeytan'ın dünyasında mı,Resimli Yolculuklar Dergisi'ndeki acımasızlıklarla mı,Rocambole cinayetleriyle mi,Fantoma'nın Esrarengiz Parisi'nde mi yaşıyordum ,yoksa Sherlock Holmes'un sislerinin içinde mi,Perçem Yambo'yla mı,yoksa kırılmaz bardakla mı özdeşleşmiştim?"



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder